Sağlık Bakanlığı ekipleri tarafından 2019 Mart’ta, Mersin’deki Mezitli Belediye İlkokulu’nda yapılan sağlık taramasında, Ayşegül-İdris Gümüş çiftinin 5 çocuğundan 3’üncüsü olan Emircan’da kalp ritim bozukluğu tespit edildi. Ardından Mersin Şehir Hastanesi’nde yapılan tetkiklerde Emircan Gülmüş’e miyokardit tanısı konuldu.
Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ne sevk edilen ve yaklaşık 5 yıldır takip altında olan Gülmüş, durumunun ağırlaşması üzerine 4 ay önce kalp nakil listesine alındı ve 5 Temmuz’da ambulans uçakla Hacettepe Üniversitesi Çocuk Hastanesi’ne sevk edildi. Yoğun bakımda tedaviye alınan ve ECMO cihazıyla hayata tutunmaya çalışan Emirhan, uygun donör bulunmasını bekliyor.
‘ORGAN BAĞIŞÇISI OLDUK’
Emircan’ın annesi Ayşegül Gülmüş, “Okulda yapılan sağlık taramasında kalp ritim bozukluğu ortaya çıkması nedeniyle bizi hastaneye yönlendirdiler. Hikayemiz bu şekilde başladı. O zaman ilkokul 3’üncü sınıfa gidiyordu. Okul taramasında, ritimlerinde sıkıntı çıktığını ve hemen hastanede tedaviye alınması gerektiğini söylediler. Hastanede, kalp ritimlerinde sıkıntı olduğu ve miyokardit kasında iltihaplanma başladığını söylediler. Ardından nisan ayında oğlumu Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ne götürdüm ve orada ilaçlarıyla takibine başlandı. Son 1 ay öncesine kadar hiçbir sorun yoktu. İlaçlarla idare ediyorduk. Fakat 1 ay önce evde fenalaştı ve biz de hemen ambulansla oğlumu üniversite hastanesine götürdük” dedi.
Gülmüş, Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde oğluna müdahale edildiğini ancak durumunun daha da fenalaşması sonucu ambulans uçakla Ankara’ya sevkinin gerçekleştiğini ifade ederek, “Oğlum burada entübe edildi. 25 gün boyunca entübe şekilde kaldı. Ancak geçtiğimiz pazartesi günü hastaneden aradılar ve bize ‘Çocuğun kalbi durdu, biz müdahale ediyoruz, hemen gelin’ dediler. Çok üzülerek hemen hastaneye gittik ve bize oğlumun ECMO cihazına bağlandığını söylediler. Üzgünüz. Çok üzgünüz. Buradan herkese sesleniyorum; organlarınız, organlarımız toprakta çürümesin, çöp olmasın. Çocuklarımıza hayat olsun, umut olsun. Ben ve eşim organ bağışçısı olduk. Başımıza gelmeden önce böyle bir şeyi bilmiyorduk, başımıza gelince anladık. Doktorlar tek çözümün nakil olduğunu söylüyorlar. Yani insanlardan bağışçı olmalarını istiyoruz, çocuklarımıza hayat olmalarını istiyoruz” diye konuştu.